Günümüzde pazarlama tüketici alışkanlıkları ile ilgili en önemli değişimlerden biri, tüketicilerin
satın alma kararı süreçlerinde hem yüz yüze hem de dijital marka deneyimlerini
harmanlamalarıdır.
Akıllı telefon ve tablet kullanımındaki patlamayla birlikte, tüketiciler artık
her zaman ve her yerde markalarla etkileşime girebilimektedir. Dolayısıyla, artık tüketicinin
satın alma kararının çok boyutlu ya da çok kanallı bir deneyim sonucu oluştuğunu görüyoruz.
Söz konusu bu deneyim, tercih edecekleri markalar hakkında bilgi toplayan, gerekirse
kendilerini eğiten, seçeneklerini değerlendirebilen, dolayısı ile de çok daha güçlü ve
donanımlı bir tüketici profili ortaya çıkarır ve halkla ilişkiler ve tanıtım faaliyetlerinin dijitalleşmesini de zorunlu hale getirir.
Artık pazarlama profesyonelleri ve iletişimciler için başarı; tüketici ve paydaş eğilimlerinin
gerçek zamanlı olarak izlenip yorumlanabilmesine; tüketici gereksinimleri ve beklentileri
doğrultusunda kampanyalar tasarlanabilmesine; ürün ve hizmetlerin tüketicinin ve toplumun
hayatını olumlu yönde nasıl değiştireceğinin anlatılabilmesine bağlıdır.
Tüketicilerin giderek samimi, insani boyutu olan ve para kazanmanın ötesinde daha yüksek
bir amaca sahip markalara yöneldiğini gözlemlemekteyiz. Bu tür markaların ortaya koydukları
değerler ve mesajlar tüketicilerde karşılık buluyor.
Önümüzdeki dönemde, tüketicilerle bağ kuran marka hikâyeleri önemini koruyacak.
Hikâyenin markanın davranışlarıyla uyumlu olması da çok önemlidir.
İçerik formatlarının çeşitlendirilmesi ve çok kanallı bir iletişim kaçınılmaz olacaktır.
Tüketici geri bildirimlerinin hızlıca analiz edilmesi, markaların sürdürülebilirliği ve tüketici
sadakatinin sağlanması açısından önem taşımaktadır.
Pazarlamada öncelik verilmesi gereken bir diğer konu da tüketicinin beklentilerini anlamaya
yönelik araştırma ve veri toplama alışkanlığının geliştirilmesidir.